Hava Durumu

CUMHURİYET 99 YAŞINDA

Yazının Giriş Tarihi: 29.10.2022 11:28
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.10.2022 11:28

Dünya genelinde birçok ülke yüzyıllarca monarşi ya da oligarşi ile yönetilmiştir. İnsanlar, uzun yıllar boyunca feodal sistemin olumsuzlukları ile yaşamak zorunda kalmışlardır. Halklar,  bağımsızlıkları için bedeller ödemiş, yakınlarını kaybetmişlerdir. Ülkemizde olduğu gibi birçok ülkede de, toprak ve taht savaşları olmuştur. Durumun vahimliği, gidişatın değişimi yönünde oldu. Bağımsızlık için verilen mücadelenin fitilini, Fransız ihtilali yaktı. İhtilal sonrası birçok ülkede özgürlük mücadelesi başladı. Bağımsızlıklarını ilan eden ülke sayısında ihtilal sonrasında artış olmuştur. 
Osmanlı imparatorluğu döneminde ülke monarşi ile yönetiliyordu. Babadan oğula geçen imparatorluk, artık yavaş yavaş sona gelmeye başlamıştı. Çöküşün önüne geçebilmek için tahtta olan padişahlar, bir dizi yenilikler yapıyorlardı. Bu padişahlardan biri olan II. Abdulhamit, döneminde birçok yenilikler yapmıştır. Bunların arasında,  Kanuni Esasi de vardır. Batılı tarzda hazırlanan ilk anayasadır. İslam monarşisiyle yönetilen ülke, anayasalı monarşi dönemine girmişti.
Yetki padişahta olma kaydıyla 1. Meşrutiyet, 23 Aralık 1876’da ilan edildi. Her ne kadar milleti temsil konusunda meclise giren  mebuslar olsa da, yetkinin büyük çoğunluğu padişahtaydı.  Bu sebepten padişahın fes etme yetkisi vardı. Osmanlı-Rus savaşı gerekçesiyle Kanun-i Esasi’ye 1878’de sona erdirildi. 30 yıl sonunda tekrar gündeme gelen meşruiyet 23 Temmuz 1908’de yeniden ilan edildi. 
(Sultan Vahdettin tarafından 11Nisan1920’de Meclis-i Mebusan’nın kapatılmasına kadar, bu dönem devam etti.)

2 Ekim 1919’da Ali Rıza Paşa tarafından kurulan yeni hükümet, aynı gün seçim kararı aldı. Anadolu’da başlayan kurtuluş harekatı her tarafı sarmıştı. Milli mücadele için seçim ve meşruluk gerekli idi. Mustafa Kemal Paşa, iki ilden mebus seçildiği halde güvenlik gerekçesiyle meclise katılmadı. 
Mebusan meclisi İstanbul’un işgali sebebiyle dağıtıldı. 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi olarak toplanıldı. 20 Ocak 1920de Teşkilat-ı Esasiye Kanunu egemenliğin padişahtan alınıp Türk halkına verilmesini ilan etti. Meclis 1 Kasım 1922’de Saltanatlığı kaldırarak Cumhuriyet’e doğru büyük bir adım atılmış oldu. 25 Ekim 1923’te Mustafa Kemal Paşa mebusan meclisini toplayarak, vekillerin istifasını istedi. Mustafa Kemal Paşa 28 Ekim 1923’te Çankaya Köşkü’nde verdiği yemekte “yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz” demiştir. 
Ertesi gün Halk Fırkası’nın toplanmasıyla kabine değişikliği görüşülmüştür. “Türkiye Hükümeti’nin yönetim şekli Cumhuriyettir” hükmünün yeraldığı tasarının kabulü ardından, Cumhuriyet ilan edilmiştir. “Yaşasın Cumhuriyet” nidaları ve alkışlarla bir devir kapanmıştır. Böylece vatan toprağının bütünlüğü ve bölünmezliği tüm dünyaya ilan edilmiştir. İlk Cumhurbaşkanı olarakta Mustafa Kemal Paşa seçilmiş, İsmet Paşa’da ilk hükümeti kurmakla görevlendirilmiştir. Atatürk’ün bizlere armağan ettiği Cumhuriyet, çok büyük çabalar sonucu gerçekleşmiştir. Cumhuriyet, halkın belli sürede, belli yetkilerle seçtiği başkanın ülkeyi yönetmesidir. Milletin egemenliğini, bağımsızlığını kendi elinde tuttuğu bir yönetim şeklidir. Cumhuriyet’in kurulmasında katkıları olan herkese minnettarız. Bu ülkenin evlatları Türkiye Cumhuriyet’inin ilelebet payidar kalması için elinden geleni yapacaktır, yapacağız. Cumhuriyetimizin 99. yılını canı gönülden kutluyoruz. 
Allah bir daha bu ülkeye kurtuluş savaşı yaşatmasın. Saygılarımla… 
Sevilay Arıkan

YAZARIN DİĞER YAZILARI
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.