Hava Durumu

#Kuraklık

Medya Haber - Haberler, Son Dakika ve Gündem Gelişmeleri, Sağlık, Ekonomi, Siyaset, Yerel, Ulusal ve Global Anlık Haberler - Kuraklık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kuraklık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa'nın 20 günlük suyu kaldı! Haber

Bursa'nın 20 günlük suyu kaldı!

Bursa'da barajların doluluk oranı yüzde 24 olurken, Nilüfer Barajı’nda ise neredeyse su kalmadı. Nilüfer Çayı üzerinde kurulan ve 2007 yılından bu yana hizmet veren, yıllık 60 milyon metreküp su kapasiteli baraj, son dönemdeki mevsimsel kuraklıktan olumsuz etkilendi. Türkiye, deprem yaralarını sarmaya çalışırken, bir tehlike daha baş gösterdi. Bu kez oklar, kuraklığı işaret ediyor... Ocak ayında yüzde 4 ölçülen barajın ortalama su seviyesi, bu ayın ilk günlerinde iyice azalarak 18 Şubat'ta sıfıra düştü. Bölgenin uzun süredir yağış almaması nedeniyle 1,47 kilometrekarelik barajda su kalmadı. Kuraklık sebebiyle Bursa Büyükşehir Belediyesi vatandaşlara suyu tasarruflu kullanın çağrısı yaptı. Sedat Güler; Yazın su sıkıntısı ve kuraklık bekliyoruz Geçen yıl aynı dönemde Doğancı Barajı'ndaki doluluk oranı yüzde 43, Nilüfer Barajı'nda ise yüzde 24 seviyesindeydi. Su seviyesi sıfıra inen Nilüfer Barajında incelemelerde bulunan Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Başkanı Sedat Güler, "Bu mevsimde dolu olması gereken Nilüfer Barajı maalesef boş. Bu yıl yeterli yağışların olmaması sebebiyle kış ayında dolması gereken baraj boş kaldı. Bu yıl su sıkıntısı bizi bekliyor. Uludağ da yeterli yağış almadı. Bu zamana kadar yağan karların erimesi ile beraber biraz rahatlık sağlasa da önümüzdeki yaz su sıkıntısı bizi bekliyor. Tüm Bursalıların bu konuda duyarlı olması gerekiyor. Sularımızı tasarruflu kullanalım" dedi.

Gürer: “Saman fiyatı da zıpladı” Haber

Gürer: “Saman fiyatı da zıpladı”

Gürer’in dert yanan hayvan üreticisi Erkan Yiğit  “Yemi kendin ürettiğim halde 10 hayvandan 5’ini satmak zorunda kaldım. Eşim bile köyü terk edip şehirde asgari ücretle çalışmaya başladı. Hayvancılık yapılabilir bir meslek olmaktan çıkıyor” diye konuştu.    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yem fiyatlar artıştan samanında nasibini aldığını belirtti.  Sezon ortasına gelinmesi ile saman stoklarının azalması ve iklim  etkisiyle  bu yıl hububat rekoltesi düşme kaygısının  samanın fiyatını etkidiğini söyleyen Erkan Yiğit, 50 kilogramlık süt yeminin 400 lira dayandığını, yoncanın fiyatının 7 bin lira, geçen yıl 1500 lira olan samanın ise 3 bin 500- 4 bin lira arasında satılmaya başlandığını anlattı.  YEMİ KENDİM ÜRETTİĞİM HALDE ZORLANIYORUM Yoncanın, süt yeminin ve samanın fiyatının arttığı için hayvancılık yapmanın zorlaştığına değinen Erkan Yiğit, “Ben hem hayvancılık hem çiftçilik yapıyorum. Yoncayı, samanı kendim ürettiğim halde işin içinde çıkamıyorum. 10 hayvanım vardı. Yarısını satmak zorunda kaldım. Şimdi 5 hayvanım var” dedi.  EŞİM BİLE KÖYÜ TERKETTİ Çocuklarının hayvancılık yapmayı tercih etmediği için şehre göç ettiğini, eşinin de köyü terk ederek il merkezinde asgari ücretle çalışmaya başladığını anlatan Erkan Yiğit, böyle giderse kırsalda küçük aile tipi denen işletmelerde hayvancılık tamamen biteceğini, önümüzdeki aylarda samanın ton fiyatının 5 bin liraya kadar çıkabileceğini ifade etti. Yiğit, “Bu iş sürdürülebilir iş değil. Şu an affedersin açık cezaevinde yaşar gibi yaşıyoruz. Bizim sosyal bir hayatımız yok. Gerçekten öyle. Zaten BAĞ-KUR primleri almış başını gitmiş. Üç bin lira olmuş. Yani ben ne yatırayım? Bu Vaziyette nasıl yatırayım? Yüz bin liradan para kazanamıyorum ki yatırayım. En azından bir emeklilik için önüme açılsın yani.” diye konuştu. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Besicimiz ne güzel söylüyor. Yenge dahi diyor ki artık ben şehre gidiyorum. Evet. Bu iş sürdürülebilir iş olmaktan çıkıyor” diye konuştu. GÜRER: BU YIL SAMAN İTHAL EDEBİLİRİZ Hayvancılıkla ilgili maliyetin arttığını, ülkemizin bu yıl samanı bile ithal etmek zorunda kalabileceğini belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Şehirlerde ikamet edip, et ve süt fiyatları üzerinde yorum yapanlar var; onlara tavsiyem gelip buralarda üretimin nasıl yapıldığını görmeleridir. Samanın bile yüzde 100 arttığı bir ortamda hayvancılık yapmak kolay değil. Cumartesi yok, Pazar yok. Bayram yok, seyran yok. Her an görev başında olan hayvancılar bir de maliyet artışlarıyla mücadele ediyorlar. Cumhurbaşkanı yem fiyatlar 4 ay sabit kalacak, indirim olacak demesine rağmen yem fiyatlar artmaya devam ediyor. Saman, yonca, slaj yem yanında süt yemine de zam geldi. Yem sorunu çözülmeden hayvancılık gelişemez. Köylerde ahırlar boşalırken yem fiyatında artış sürüyor. Yem ofisi kurulmalı ve kamu yem fiyatını sübvanse etmelidir. Farklı bölgelerde farklı fiyatlarla saman aldığını söyleyen besiciler var.3 bin ile 4 bin aralığında saman olursa nasıl bu işi sürdürsünler? Saman ki yalnız hayvan için midesine dolgu malzemesi, besleyici yanı yok. Yanında arpa, süt ineği ise süt yemi, vitamini de gerekli. Saman bu fiyata çıkarsa diğer yemlerin fiyatı durur mu? 50 kg kaliteli süt yemi 400 TL’ kadar çıkıyor. Bu işin şakası yok. Yem sorunu, ahır giderleri mutlaka kontrol altına alınması sağlanmalıdır. Süte zam gelmeden yeme zam geliyor. Bu durumda hayvancılıkta 1 litre süt = 1.5 kg yem pari- tesi sağlanmadan sürdürülebilirlik riske girmektedir” diye konuştu.

Gürer: “Çiftçi kıt kanaat geçiniyor” Haber

Gürer: “Çiftçi kıt kanaat geçiniyor”

"ARANIZDA MUTLU ÇİFTÇİ VAR MI?" CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Merkez bağlı Yeşilgölcük kasabasında Belediye Başkanı Ramazan Tuncay ve parti yöneticileri ile kahvelerde vatandaşları ziyaret etti. Üreticilerle bir araya gelen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “ Tarım ve Orman Bakanı, ‘çiftçilerimiz çok mutlu’ diyor. Aranızda çiftçilik yapıp da mutlu olan var mı?” diye sordu. "MAZOTA, ELEKTİRİĞE, GÜBREYE GÜCÜMÜZ YETMİYOR" CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’e dert yanan çiftçilerin verdiği yanıt ise ülke genelinde üreticilerin yaşadığı büyük sorunların özeti gibiydi. Üreticiler, “Ne elektriğe, ne mazota, ne gübreye, ne de ilaca gücümüz yetiyor. Ölmedik sürünüyoruz, çiftçiliği bırakacak noktaya geldik” dediler. Tarlalarında fasulye, buğday ve patates ekimi yaparak geçimlerini sağlamaya çalıştıklarını söyleyen üreticiler, sürekli artan girdi maliyetleri ile oluşan sorunlarla boğuştuklarını, kuraklığın etkisiyle bu yıl daha çok sorun yaşayacaklarını belirtiler. "TARLADA 3 LİRA, MARKETTE 15 LİRA" En iyi patatesi 4 buçuk liraya sattıklarını, ancak son zamanlarda patatesin fiyatının 3 liraya kadar düştüğünü söyleyen üreticiler, “Bizden 3-4 liraya alınan patatesler nasıl oluyor da raflarda 15 liraya satılıyor? Bu kadar fark nasıl oluyor, bu kar nereye gidiyor. Bizim hakkımızı kim yiyor?” diye sordu. Patates üretiminde maliyet artışına dikkat çeken üreticiler, “Çocuğumuzun çoluğumuzun çalıştığını da maliyet hesabına katmıyoruz” dediler. "BİR KAMYON PATATESLE BİR CEP TELEFONU ALINABİLİYOR" Sattıkları bir kamyon patatesle ancak bir cep telefonu alınabildiğine dikkat çeken bir üretici ise “Bir cep telefonu 35 -40 bin lira olmuş. 60 bin liraya satılan cep telefonu varmış. 20 tonluk bir kamyon patates ancak bir cep telefonu ediyor” diye konuştu. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise devletin çiftçiyi desteklemesi ve zararını karşılayacak bir sistemin oluşturması gerektiğini belirtti. "GİRDİ MALİYETLERİ ARTTIKÇA FİYAT DA ARTIYOR" Üreticilerin 1 yıl önce hangi bölgede hangi ürünün yetiştirileceğini bilmesi, ürünün kaça satacağının önceden planlanması gerektiğini kaydeden Ö.Fethi Gürer, “Ülkemizde tarımla ilgili bir planlama yok. 1999’da 6 buçuk milyon olan patates üretimi 5 milyon 200 bin tona kadar geriledi. Patates üretiminin fazla olduğu dönemde üretici para kazanamıyor, az olduğunda fiyatlar artıyor. Çiftçi yüzde 342 oranında artan gübre ile nasıl para kazanacak? Girdi maliyetleri arttığı için fiyatlar da artıyor” şeklinde konuştu. "TARLA İLE RAF ARASI AÇIK" Tarlada 4 buçuk liradan satılan patatesin aracı komisyonu, nakliye ve diğer giderlerle marketlerde en fazla 7 lira olması gerektiğini söyleyen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “4 buçuk liradan satılan patatesin marketlerde 15 -16 lira olması karşısında çiftçinin serzenişi haklı. Burada aracı kazanıyor. bu patateste de soğanda da buğdayda da böyle. Üreticinin soğanı tarlada kalıyor markette fiyatı 10 lira” dedi. "PATATESTE VURGUNU ARACILAR VURUYOR" Mevcut sistemin iki mağdurundan birinin üretici, diğerinin ise tüketici olduğuna dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Arada vurgunu vuran vuruyor. Patates üreticisi bir kazanıyor, bir kaybediyor, istikrar yok. Olmadı bir de patates ithalatı yapıyorlar. Bu ülkeye Mısır’dan bile patates getirdiler. Esas olan üreteni korumaktır. Bu ülkenin en büyük sorunu üreteni koruyamamaktır” diye konuştu. "ÇİFTÇİ NASIL MUTLU OLSUN Kİ?" Tarımın stratejik bir alan olduğunu anlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tarım ve Orman Bakanı diyor ki, ‘Bir tane dertli çiftçi yok, herkes mutlu’, ama alanda öyle değil. Ürün maliyetine satan zarar etmediği için mutlu. Tarımda her yıl değişkenlik çiftçiyi yoruyor. Para kazandığını düşündüğünde yeniden ekim yapacağı sırada elde avuçta ne varsa gidince esasında kazanmadığını fark ediyor. Çiftçi kredi ile ayakta duruyor. BDDK verilerine göre çiftçinin yalnız bankalara olan borcu 300 milyarı geçmiş durumda. Girdiler ise durmuyor, artıyor. Geçen yıl şubat ayında 5 bin 400 lira olan can gübre, 7 bin 800 liraya, 9 bin 450 lira olan üre gübre 11 bin 800 liraya, 9 bin 450 lira olan dap gübre 14-15 bin liraya çıktı. Bu durumda çiftçi zorunlu ekim yapıyor. Başka yapacak işi yok. Kırsalda küçük aile tipi işletmeler sorunlu. Çiftçi kıt kanaat geçiniyor” diye konuştu.

Damlaya damlaya çöl olur !. Haber

Damlaya damlaya çöl olur !.

TİSVA Mütevelli Heyeti Başkanı Halil Fatih Akgül; ülkemizde içinde bulunduğumuz kış ayında yaşanan kuraklığa dikkat çekti. Suyun tasarruflu kullanılması gerektiğini belirten Akgül, Günlük alışkanlıkların değişmesi gerektiğini ve bir damla suyun bile milyonlarca kişinin kullandığı düşünülürse çok önemli olduğunu belirtti.  Damlayan musluk 3 metreküplük kayba neden oluyor  TİSVA Mütevelli Heyeti Başkanı Halil Fatih Akgül açıklamalarında şunlara değindi;  “Bireysel olarak yapılan israflar içerisinde, su israfı değerlendirildiğinde; damlaya damlaya akan bir musluk, yılda 3 metreküplük su kaybına sebep olmaktadır. Bunun her konuta maliyeti yaklaşık 6 bin TL civarındadır. Türkiye’de yaklaşık 19 milyon konuttan sadece ’unda böyle bir durum olduğunda, oluşan israf yaklaşık 11 milyar TL’dir. Bir kişinin günde iki kez 1 dakika boyunca musluk suyunu kapatmadan diş fırçalaması yılda 8 ton su israfına neden olmaktadır. Bunu, nüfusumuzun %20’sinin yaptığını tahmin ettiğimizde, ülkemizin toplam kaynak kaybı yaklaşık 13 milyar TL olmuş oluyor. Dört kişilik bir ailenin her üyesinin duş süresini 1 dakika kısaltmasıyla yılda 18 ton su tasarrufu sağlanmaktadır. Nehir kenarında olsak dahi suyu israf etmeden kullanmalıyız. Çünkü suyun alternatifi yok. Suyumuzu koruyalım ve tasarruflu kullanalım” Su tasarrufu sağlamak mümkün  Akgül açıklamalarında, su tasarrufu yapmanın mümkün olduğunu belirterek şöyle devam etti;  “Su tasarruf bilincinin geliştirilebilmesi için günlük alışkanlıkların değiştirilmesi gerekir. Basit ama oldukça etkili olan bu yöntemler ile evlerinizde su tüketimi konusunda tasarruf sağlayın, kuraklığın engellenmesine destek verebilirsiniz. Su tesisatınızı düzenli olarak kontrol ettirebilirsiniz. Böylece muhtemel bir sorunda su kaybını önlemiş olursunuz. Su kaynaklarının git gide azalması sonucu, kuraklık önemli bir sorun haline geldi. Bilinçli tüketimle hem tasarruf sağlamak hem de enerji kaynaklarını korumak mümkün” Akgül son olarak; Musluk, mutfak, çamaşır, banyo, tuvalet ve bahçe gibi kullanım alanlarında alınacak tasarruf tedbirlerini sıralada ve çatılara yağmur suyu toplama sistemi kurulmasının avantajlarına dikkat çekti.  TİSVA Mütevelli Heyeti Başkanı Halil Fatih Akgül

Gürer: “ Kuraklık tohuma günyüzü göstermedi” Haber

Gürer: “ Kuraklık tohuma günyüzü göstermedi”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ocak ayının son haftasına girilmesine rağmen, yağmur ve kar yağışı olmadığı için buğdayların toprak altından çıkamadığı tarlalarda incelemelerde bulundu.  Niğde’nin Hasaköy köyünde CHP Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer , kuraklığın neden olduğu olumsuzluğu tarlalarda gezerek yerinde tespit etti.  CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’e dert yanan buğday üreticisi Rasim Yücel, kar ve yağmur yağmadığı için kuraklığın büyük ölçüde buğday tarlalarını olumsuz etkilediğini söyledi. 2-3 ay önce toprakla buluşturdukları tohumların bu mevsimde en az 4 parmak büyüklüğünde toprağın yüzeyine çıkması gerektiğini söyleyen Rasim Yücel, kar ve yağmur yağmadığı için  tohumun ürün olarak  yüzeye çıkmadığını belirtti.  Bu olumsuzluğun yüzde 40’lara varan verim kaybına neden olabileceğini ifade eden Rasim Yücel, “Normal şartlarda kuraklık olmasa idi bu tarladan dekar başına 700-800 kilogram verim alınabilirdi. Ancak en iyi şartlarda yüzde 40 verim kaybı olacak” dedi.  "SULANAN TARLALARDA BİLE VERİM DÜŞÜK OLACAK" CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’e,  kuru tarım yapılan tarlaya  komşu olan ve yer altından elektrikle çıkarılan  kuyu suyla sulanan buğday tarlasını da gösteren Rasim Yücel, “Bu tarla da sulanmasına rağmen yine de verim çok düşük olacak. Bitki beklenen seviyede büyümemiş.Elektrik faturaları artınca çiftçi geliri kadar su kullanınca yeterli sulama yapılamıyor”şeklinde konuştu. "SULAMA SUYUNUN SAATLİK ÜCRETİ 250 LİRA" Sulama suyu ücretinin de yüksek olduğuna dikkat çeken Rasim Yücel, “Saati 250 liradan sulama yapıyoruz. 4 saat sulasak 1000 lira ödemek zorunda kalıyoruz. Birkaç keçsuladığımızda buradan elde edeceğimiz karı zaten su parasına yatırmış oluyoruz” diye konuştu.  "TARSİM İŞİ YOKUŞA SÜRÜYOR" Kahvelerde Çiftçilerle de   Görüşen Gürer‘e  dert yanan çiftçiler ÇKS’ye kayıtlı çiftçilerin TARSİM’e ücret yatırarak ürünlerini sigortalattırabildiklerini ancak TARSİM’inhasar ücreti öderken çeşitli bahanelerde ödeme ışını yokuşa sürdüğünü  anlatılar. "AKP, KURAKLIKLA İLGİLİ UYARILARI KULAK ARDI ETTİ" CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer “Her yıl kuraklıkla ilgili sorunlar masaya yatırılırken. AKP sorunun çözümüne yönelik  ciddi hiçbir girişimde bulunmadı” dedi.  "İKİNCİ ÜRÜN İÇİN DESTEK ŞART" Kuraklığın neden olduğu olumsuzlukların net bir şekilde kendini gösterdiğine değinen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, en azından Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri kuraklıkla ilgili sorun yaşanan tarlalarda inceleme yaparak, bu arazilerde ikinci ürün ekimi için çiftçiyi desteklemesi ve yol göstermesi gerektiğini vurguladı. Gürer,  “Tohum geçen kasım ve aralık aylarında toprağa atıldı. Tohumun günyüzüne çıkarak belirgin olması gerekirdi. Ekili tarlalarda tohum toprağı yarıp çıkamamış. İktidarın bir su politikası da yok. Aladağlardan çıkan su Akdeniz’e akıyor. Karadeniz ve Akdeniz’e boşa akan su kaynaklarının yönü Anadolu topraklarına döndürülmelidir. Suyun ilerleyen süreçte daha büyük sorun olacağı görülmektedir. Su planlaması sorunu bilen uzmanlar tarafından kapsamlı olarak hızla hazırlanmalıdır. Bakanlık kuraklık için ne yapacak? Kısa ve uzun vadeli politikaları açıklayarak uygulamaya vermelidir. Başka ülkeler de  sorun varmış gibi gösterip bizi  sorun yok algısıyla susturmaya çalışanların tarıma verdikleri zarar  büyük olmaktadır.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.