HAYATIMIZI BAŞKALARININ YÖNLENDİRMESİNE İZİN VERMEYELİM      

Kararsızlık, insan için en kötü davranıştır. İnsanı bilmediği yola sokar. Karar veremediğimiz dönem içerisinde zaman kaybı yaşarız. Bu da bizim zararımıza olur. Ruhsal yönden de kendimizi kötü hissederiz. Bunun sebebi hangi seçenek veya hangi yol daha biz uygun bilmediğimizdendir. Kısacası “Hata yapmaktan korkuyoruz” demektir. 

Karar verirken hangi seçeneklerin hangi sorumlulukları da getirdiğini bilmeliyiz. Çünkü o sorumlulukları biz üstleneceğiz. Bir de başkalarının kendileri yerine karar vermesini isteyenler vardır. Peki böyle isteyenlerin kararları sonucunda başkalarını suçlu bulurlar. Oysa ki insan seçimlerini başkalarının eline bıraktığında hayatını da emanet ediyorlardır. Bu hayat kendimize aitken, kendi aklımız ve irademiz varken neden bizim hayatımıza başkası yön veriyor?

Farz edelim ki karar aşamasındayız. Düşünüyoruz. Ben kararımı verip ona göre hayatımı yaşasaydım belki de farklı yerlerde olacaktım. Eğer başkaları hayatına ait kararlar alırsa farklı bir yol, farklı kaderimiz olacaktır. Diyelim ki başkalarının kararı üzerine yolumuzu devam ettirdik. Peki bu yolda yaşamak ve sorumlulukları kabul etmek zorundasınız. Kabul edersiniz, yaşarız biter dersiniz ama sorumluluklar zamanla ağır gelecektir. Kendinizin seçtiği yoldan ve kararların peşinden giderseniz sorumlulukların altından kalkmak kolay olur. Sonucu kötü olsa bile “Kendim ettim kendim buldum” dersiniz ve bu da bize hayat dersi olur, başka kararlar alırken de aynı hatayı yapmayız. Sakın hayatınızın sürücü koltuğuna başkasının geçmesine izin vermeyin. O koltuk ve direksiyon size ait. Keşke keşke dememek için Allah’ın size verdiği akıl ve iradeyi kullanalım. Ben böyle düşünüyorum. Ya siz ne düşünüyor- sunuz? 
                                                                                                       

Yaren Biçer