Hava Durumu

Türk-İş, DİSK ve HAK-İŞ'ten ortak manifesto: Asgari ücret artırılmalı, en düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesinde olmalı

DİSK, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ konfederasyonları asgari ücrete ve yaşam koşullarına ilişkin ortak açıklamada bulundu. 10 maddelik bir manifesto yayımlayan üç konfederasyonun bildirisinde asgari ücretin acilen artırılması ve en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılması gerektiği söylendi.

Haber Giriş Tarihi: 09.07.2024 15:14
Haber Güncellenme Tarihi: 09.07.2024 15:14
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.medyahabersitesi.com
Türk-İş, DİSK ve HAK-İŞ'ten ortak manifesto: Asgari ücret artırılmalı, en düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesinde olmalı

3 konfederasyon tarafından yayımlanan 10 maddelik ortak manifestoda "Ülkemizde yüzde 20'lik kesim refah içinde yaşıyor, bedelini yüzde 80 ödüyor. Dayanma gücümüz kalmadı" ifadeleri yer alırken, hükümete asgari ücretin artırılması ve en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılması çağrısında bulunuldu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Türk-İş Genel Merkezi'nde ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısına DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan katıldı.

"DAYANMA GÜCÜMÜZ KALMADI"

3 konfederasyon tarafından yayımlanan 10 maddelik ortak manifestoda "Ülkemizde yüzde 20'lik kesim refah içinde yaşıyor, bedelini yüzde 80 ödüyor. Dayanma gücümüz kalmadı" ifadeleri yer alırken, hükümete asgari ücretin artırılması ve en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılması çağrısında bulunuldu.

"BUNLAR BİZİ KÖLE SANIYOR"

Basın toplantısında ilk konuşmayı yapan TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle; "Şu an bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Bu kriz ne 94 krizine, ne 2001 krizine, ne de 2008 krizine benzemiyor. Yaşanan ekonomik kriz öncekilere benzemiyor, asgari ücretle 1 ay değil 1 hafta geçinme şansınız yok, dayanma gücümüz kalmadı.

TÜİK'in açıkladığı rakamları kamuoyu gerçekçi bulmuyor ve rakamlar piyasayla özdeşmiyor. Ülkemizde yüzde 20'lik kesim refah içinde yaşıyor, bedelini yüzde 80 ödüyor. Geçmişte kamuda ücretler yüksekti, normal bir ücret alıyordu. Şimdi kamu en düşük duruma düştü. Ama maalesef özel sektördeki patronlar, kazandıkları para ve kârları ortada. Ona rağmen 10 yıllık 20 yıllık bir işçiye 10-15-20 bin lira parayı çok görüyorlar. Bunlar bizi köle sanıyorlar. İşçiyi maraba zannediyor. Bizim üzerimizden ekonominin düzelmesinin şansı yok. Bizim üzerimizden ellerini çeksinler."

Üç konfederasyonun ortak bildirisinde yer alan 10 madde:

1 - Vergide adalet: Ücretliler için gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 110 bin TL olarak belirlenmiştir. 2002 yılında brüt asgari ücret asgari ücretin 17 katıydı. Günümüzde 5 katına kadar gerilemiştir. Yılda 1,5 aylık ücretini vergi olarak ödemektedir. İşçinin eline geçen net tutar azalmaktadır ve refahının düşmesine neden olmaktadır. Vergi sistemi gelir adaleti göz önünde bulundurularak yeniden tasarlanmalıdır.

2 - Enflasyonla mücadele: Ücretleri düşük tutarak bunu sağlayamazsınız. İşçi, memur ve emekli maaşları TÜİK'in hesaplamalarına göre artırılıyor. Yaşanan enflasyonla yaşanan enflasyon arasında büyük bir fark var. Henüz zamlar ücretlere yansımadan elektriğe yüzde 38 zam yapıldı.

3 - Asgari ücret: Acilen artırılmalıdır. Çalışanların neredeyse yarısı asgari ücret seviyesinde ücret almaktadır. İstisnai olması gereken asgari ücret artık ortalama ücret haline geldi. Ülkedeki yüksek enflasyon sebebi sermayenin bitmek bilmeyen kâr hırsıdır, dar gelirli işçiler değildir. Enflasyonu düşürmek için işçilerden fedakârlık beklenemez. İşçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur.

4 - Kamu: Kamuda ücret dengesizliğine son verilmeli. Kamuda ücret farkı hat safhada. Buradaki ücret dengesizliği sona erdirilmeli.

5 - Emekliler: En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesinde olmalı. Milyonlarca emekli, asgari ücretin çok altında aylık alıyor. Emekli aylıkları hesaplanırken büyüme tümüyle hesaba katılmalıdır.

6 - Sendika: Sendikal örgütlenmenin önündeki hakların kaldırılması: Mevzuatımızda yer alan düzenlemelere rağmen sendika üyesi olan işçilerin topluca işten çıkarılmasının önüne geçilmelidir.

7 - Taşeron İşçiler: 696 KHK'nin kapsamı dışındaki taşeron işçiler derhal kadroya alınmalıdır. Bu işçilerin sürekli kadroya geçirilmesi ve kamuda taşeron işçi statüsüne son verilmelidir.

8 -Tasarruf: Tasarruf tedbirleri gerekçesiyle çalışanların hakları aşındırılmasın. Tasarruf adı altında işçinin emeğinin karşılığı olarak hak ettiği ücretten kesintiye gidilmesi ve sosyal haklarının azaltılması kabul edilemez.

9 - Meslek hastalıkları: İnsan onuruna yakışan bir çalışma için mesleki hastalıkları azaltan ve çalışma şartlarını iyileştiren bir sistem yaratılmalıdır.

10 - Ayrımcılık: Çalışma hayatında ayrımcılık son bulmalıdır.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.