Tarihi bina tehlike saçıyor

Kent merkezinde geleneksel dokuyu yansıtan özelliğe sahip birkaç yapıdan birisi olan üç cepheli,şehrin kalbindeki bu yapı deyim yerindeyse kaderine terk edilmiş durumda.

Tescilli olan ve yer yer artık yıkılmaya yüz tutan bu bina, bünyesinde iş yerleri olsa da terk edilmiş durumda.

Bünyesindeki  iş yerleri ve altından geçen vatandaşlar için büyük tehlike oluşturan, her geçen gün yıpranan, ahşap kısımları çürüyen, balkonu ise her an çökecekmiş hissi veren bu yapı yılların yorgunluğunu üzerinde taşıyor.

Ahşapların kopma noktasına geldiği, heran çökecekmiş hissi veren  şehrin kalbindeki bu yapının hak ettiği görünüme kavuşması ve tehlike saçmaması için gerekli adımların atılması gerekiyor.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 65. Maddesindeki; “Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilân edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine (izin alınmaksızın yapılan uygulamalar, projesinden farklı yapılan uygulamalar, izinsiz ilaveler vb.)  kasten sebebiyet verenler ile izin alınmaksızın inşaî ve fizikî müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.” Hükmüne karşın, tescilli binanın dış cephesi delik deşik edilmiş, soba bacası ile klima hortumları monte edilmiş,  binanın çatısı ise çanak anten mezarlığına dönüşmüş durumda.

Bir çivinin dahi izinsiz çakılmaması gereken bu bina hem korunamıyor hem de şehrin göbeğinde tehlike saçmaya devam ediyor.

Öyle ki, 30 Kasım 2021’de söz konusu bu binanın altından yürüyen bir vatandaşın başına, binaya aslında monte edilmesi yasak olmasına rağmen monte edilen çanak anten düşüyor.

Başından yaralanan talihsiz adamın başından yaralandığı ve kafasına 18 dikiş atıldığı biliniyor.

Her geçen gün daha da harabe haline gelen ve tehlike saçmaya devam eden bu yapı, yurt dışında yaşadığı öğrenilen bir şahsa ait.

Binanın şahısta olması nedeniyle de ilgili kurumlar bu binaya herhangi bir müdahelede bulunamıyor.

Şahsın binanın ihtiyacı olan restarosyonu, iyileştirmeleri binanın yapısını bozmadan gerekli izinleri alarak kendisi yapması gerekiyor.

Bu tarihi güzel yapının korunması, onca yıla rağmen dimdik ayakta kalması ve etrafından geçenlerin, bina bünyesinde çalışan esnafların başına kötü bir durum gelmemesi için gerekli adımların biran önce atılması bekleniyor.