Hacı adayları için son gün yarın !.

Hac ibadeti için başvuru işlemleri yarın sona erecek.

Haber Giriş Tarihi: 30.01.2023 16:33
Haber Güncellenme Tarihi: 30.01.2023 16:33
https://www.medyahabersitesi.com

31 Ocak 2023 tarihi son gün 

Diyanet İşleri Başkanlığınca bu yıl e-Devlet üzerinden yapılan ön kayıt başvuruları, yoğun talep üzerine 31 Ocak'a kadar uzatıldı. Hac ibadeti için başvuranlar kura sistemi ile belirlenecek. Kuralar Şubat ayında çekilecek. 

Eğitim seminerleri başladı 

2023 hac organizasyonu hazırlıklarını sürdüren Diyanet İşleri Başkanlığı, hac kafilesinde yer alacak görevlilere yönelik eğitim seminerleri vermeye başladı.

Bu yıl 83 bin 430 kişi kutsal topraklara gidebilecek 

Çekilen kuranın ardından bu yıl ülkemizden 65 yaş üstü dâhil toplam 83 bin 430 kişi kutsal topraklara ibadet için gidebilecek.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Hac İbadeti.. 

Haccın Hükmü Nedir?

Hac ibâdeti, İslâmın 5 temel esasından biridir. Hem beden, hem de mal ile yapılan bir ibadettir.

Hicretin 9. yılında farz kılınmıştır. Farziyeti Kitab, Sünnet ve İcma' ile sabit olmuştur.

Kur'ân-ı Kerîm'de haccın farziyetini bildiren âyet-i kerîme ve meâli şöyledir:

Ona (Kâ'beye) bir yol bulabilenlerin (gücü yetenlerin) Beyti hac (ve ziyaret) etmesi Allah'ın insanlar üzerindeki bir hakkıdır. (Âl-i İmrân, 97).

Hac, şartlarını haiz olan her erkek ve kadına, ömürde bir defa olmak üzere farzdır. Bu husus hadis-i şerîf'te şu şekilde belirtilmiştir:

"Ey insanlar, sizin üzerinize hac farz kılınmıştır. O halde hac ibâdetini yerine getirin."

(Ashâbının içinden) bir adam sordu:

- Ey Allah'ın Resûlü, her sene mi?

Adam aynı soruyu üç defa tekrarlayıncaya kadar Peygamber (A.S.M.) sustu. Sonra şöyle buyurdu:

"- Eğer ben 'evet' deseydim, her yıl farz olurdu ve buna gücünüz yetmezdi..."

Haccın Sevab ve Faziletleri:

Ebu Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

"Kim hac eder de şehevatı terkedip günah işlemezse (kötü söz ve davranışlardan sakınırsa) geçmiş günahları bağışlanır."

"Hac ve ömre için Beytullah'a gidenler, müslümanların Allah'a gönderilmiş temsilcileridir. Dua ederlerse kabûl eder. Mağfiret dilerlerse bağışlar."

Diğer bir hadîs-i şerîfte de, hac ile ömrenin, ateş körüğünün demir, altın ve gümüşün pas ve lekelerini giderdiği gibi günahları gidereceği beyan buyurulmuştur. Özürsüz yere haccı terketmek, üzerine hac farz olduğu halde hacca gitmeyi aklına bile getirmemek çok ağır bir günahtır. Hazret-i Ali'nin rivayet ettiğine göre, bu gibi lâkayt kimselere Allah Resûlü, "Yahudi ve Hıristiyan olarak ölsünler" şeklinde bedduada bulunmuştur.

Bir kimsenin sıhhat, para, zaman ve yol emniyeti bakımlarından hiçbir engeli yokken hacca gitmek istememesi, onun îman zâfiyetine delil sayılmıştır. Resûlüllah'ın beduasına hak kazanan bu gibi kimselerin âkıbetinden korkulur.

Haccın Mânâsı Nedir?

Hac, baştan sona temsilî hareketlerden meydana gelmiş bir ibadettir.

Hac boyunca hacılar, adına ihram denilen kefene benzer dikişsiz bir elbise ile örtünürler. Bu hareket insanın ölmesini ve dünya ile alâkasını kesmesini temsil eder.

Arafatta vakfe, mahşer gününün küçük bir nümûnesidir.

Arafatta vakfeden sonra tekbirlerle Müzdelife'ye gelen hacılar, bayram gecesini orada geçirirler, bayram günü de Şeytan Taşlamak ve Kurban Kesmek üzere Mina'ya yollanırlar. Şeytan taşlamak şeytanın hile, desise ve vesveselerine karşı nefret duymanın bir remzi ve tezahürüdür. Aynı zamanda Hz. İbrahim'in (A.S.) Şeytan Taşlama sünnetine imtisal mânâsını da ihtiva etmektedir.

Hacılar kötülüğe olan düşmanlık ve nefretlerini, ellerinden geldiğince kötülüklerle mücadele edeceklerini, kötülüğün mümessili, şerlerin sembolü olan Şeytan'ı yine sembolik olarak taşlamakla ifade ettikten sonra, Allah yolunda canlarını vermeye hazır ve âmâde olduklarını göstermek üzere bir de kurban keserler. Hazret-i İsmail'in gösterdiği Hak yolunda kurban olma teslimiyetini yeniden yaşarlar.

Bir dâva, hak dahi olsa, uğrunda seve seve can verebilecek müdafi ve taraftarları olmadan üstün gelemez. Bu bakımdan kesilen kurbanla hacılar gerekirse canlarını Allah yolunda feda edebileceklerini, kurban etmekten çekinmeyeceklerini sembolik olarak ifade etmiş olurlar.

Tavaf, yani, Kâbe'nin etrafında dönme ise, kâinat nizamından alınmış bir ibadettir. Kâinatta gezegenler, güneş, elektronlar, çekirdek, pervaneler ateş etrafında dönerler; bu dönüşle merkeze olan bağlılık ve aşklarını göstermiş olurlar. Bu bakımdan tevhid dîninin sembolü olan Kâbe

etrafında dönüş de, dîne olan aşk ve bağlılığı sembolize eder.

Kâbe'yi her dönüş bir merhale ve menzil aşarak 7 kat göklerin üstüne çıkmak, iç dünyamızda 7 basamaklı olan nefsin en aşağı tabakasından en üst basamağına yükselmek, insanî hayatın gayesine varmak, ruhanî hayata kavuşmak mânalarını da ifade eder.

Haccın Hikmet ve Faydaları Nelerdir?

Haccın pek çok hikmeti, maddî ve mânevî faydaları vardır. Bazılarına kısaca temas edip geçelim:

* Mü'minler, aynı gaye ve inançla hac ibâdeti dolayısiyle bir araya gelirler. Dünyanın hiçbir yerinde rastlanmayan mahşerî bir kalabalık, ibadet şuuru ve heyecanı ile kâinatın yaratıcısına yönelerek ondan dilekte bulunur, mağfiret isterler, kâmil bir îmanla yaşayıp öylece ölmeyi niyaz ederler. Kazanılan mânevî hazla eskiden mevcut kötü huy ve alışkanlıklarını terk ederler. Ve Allah'ın emirlerine daha sıkı sıkıya sarılma şevkini elde ederler.

* Ayaklar yalın, başlar açık olarak bütün hacıların beyaz örtülere bürünmesi âdeta Mahşer gününü hatırlatır. Böylece kalbler yumuşar, bakışlar başkalaşır, duygular heyecana gelerek mânevi bayram yapılır.

* Bir emirle 14 asırdan beri milyonlarca insanı bu mukaddes beldelere koşturan Allah'ın azametini bütün duygularıyla kavrayan hacılar, milyonlarca insanın kendileri gibi düşünüp inandığını da bizzat görüp müşahede ederek insî ve cinnî bütün şeytanların şübhe ve vesveselerine 5 para kıymet ve ehemmiyet vermezler. İmanları kat kat kuvvet kazanır.

* İslâm dîninin zuhur edip âleme yayıldığı, mücadelesinin verildiği, uğruna canların feda edilip kanlar akıtıldığı mukaddes beldeleri ve muhterem ve muazzez İslâm kahramanlarının mezarlarını ziyaret etmekle hacıların gönlünde İslâm'ı bütünüyle yaşama ve ona hizmet etmek aşk ve şevki uyanır. O eşsiz mücahidlere mânen hitab ederek: "Size, bize bıraktığınız mukaddes emanetleri biz de bizden sonraki nesillere lâyıkı vechile tevdi edeceğimize söz veriyoruz..." derler.

* Yolculuk esnasında karşılaşılan zorluklar ve mahrumiyetler insana nimetlerin kıymetini ve bunlara şükretmeyi öğretir. Mal ve mülkünden uzak kalmak, akraba ve dosttan ayrı düşmek, istirahat imkânı bulamamak, insana muhtaçlarla fakirlerin sıkıntılarını hatırlatır ve böylece onlara şefkat elinin uzanmasına vesile olur.

* Hacda cihad sevabı vardır. Çünkü onda hem sefer hali, hem nefisle mücadele, hem eziyet ve yorgunluklara tahammül vardır.

Hac ibâdetinin bu gibi mânevî ve ruhî fayda ve hikmetleri yanısıra maddî ve ictimaî bâzı faydaları vardır. Şöyle ki:

* Hac, İslâm âleminin senede bir defa aktedilen umumî bir kongresi hükmündedir. Hac mevsiminde İslâm ülkeleri iç ve dış mes'elelerinde fikir birliğine vararak dış dünyaya karşı yenilmez bir kuvvet hâlinde topyekûn hareket etme imkânı bulurlar. Birbirleriyle tanışıp kaynaşma; kültür, fen ve san'at mübadelesinde bulunma imkânı elde ederler.

* İslâm ülkelerinin beynelmilel bir fuarı mahiyetini arzeden hac mevsiminde her devlet maddî ve mânevî varlığını teşhir edebilir. Geri kalmış İslâm ülkelerine elbirliği ile yapılan yardımlarla o ülkeler kalkındırılır.

Hac Ne Zaman Farz Olur?

Hac bir kimse üzerine şartları tahakkuk edince farz olur. Üzerine hac farz olan kimse hemen o yıl hacca gitmesi gerekir. Bu ibâdeti daha sonraki yıllara bırakırsa günahkâr olur. 3 mezheb imamı bu hususta müttefiktir. Bununla beraber hayatta iken bu vazifeyi yerine getiren kimse günahtan kurtulur. Fakat hac etmeden ölürse, hac için vasiyet etmiş bile olsa, günahkârdır.

Haccın Şartları Nelerdir?

Haccın şartları üçe ayrılır:

1 - Vücubunun şartları,

2 - Edâsının şartları,

3 - Sıhhatının şartları.

Haccın Vücubunun Şartları Nelerdir?

Haccın bir kimseye vâcib, yani, farz olması için o kimsede şu şartların bulunması gereklidir:

1 - Müslüman olmak.

2 - Âkıl ve bâliğ olmak.

3 - Hür olmak.

4 - Yol masraflarını karşılayacak ve gidip gelinceye kadar başkalarına muhtaç olmayacak şekilde ailesinin, çoluk çocuklarının ve kendisinin geçimini te'min edecek maddî imkâna sahip olmak.

5 - Haccın farz olduğunu bilmek.